Belediyelerdeki göz kamaştıran lüks ve şatafat

Malum her kesimin sendikası da medyası da var ve bunlar karpuz gibi ortdan ikiye ayrıldı.

Gündemdeki en popüler konular ise el değiştiren belediyelerdeki lüks ve şatafat ile ödenmeyen borçlar. 

El değiştiren belediyelerdeki borçların çarşaf çarşaf listesi asılıyor. Zannedersiniz ki el değiştirmeyen belediyelerin hiç borcu yok. 

Bir de boy boy lüks harcamalara yer veriliyor ki şaşırmamak mümkün değil. Başkanlar hiç ölemeyecek gibi dünya işlerine dalınca belediyeden de hiç gitmeyecekmiş gibi hareket etmişler. Basına yansıyanların ne kadarı gerçek ne kadarı algı onu bilemiyoruz. Ancak lüks ve şatafata düşlük konusunda parti ayrımı yapılmadan benzerlikler dikkat çekiyor. Kimsenin başkasını kınayacak yüzü yok anlaşılan.

Diğer yandan, belediyelerdeki borç sorunu ise adeta kangren haline geldi. Özellikle de sigorta ve vergi borçları korkunç boyutlara ulaşmış durumda.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan seçimler öncesinde en fazla borçlu olan belediyeleri açıklamıştı. Ancak arkası getirilmedi.

Nasıl olsa Sosyal Güvenlik Kurumu ödemelerini hazine üzerinden yapıyor. Belediyelerdeki alacaklarını tahsil etmese de olur. Ancak kamu borçlarının da bir maliyetinin olduğu unutulmamalıdır.

Bu nedenle Sosyal Güvenlik Kurumu ile Hazine ve Maliye Baknalığının belediyelerdeki alacaklarının biran önce kaynakta kesinti yoluyla tahsiline gidilmesi gerekiyor. Aksi takdirde hiçbir belediye gönüllü olarak borçlarını ödemek istemez.

Daha da önemlisi ise belediyelerin ayaklarını yorganına göre uzatmaya alışmaları gerekiyor. Sigorta ve vergi borçlarını ödemeye bulamadığı kaynağı başka harcamalar için buldukları dikkatlerden kaçırılmamalıdır.

Özellikle borcu olan belediyelerin harcamaları mercek altına alınarak zaruri harcamalar dışındaki harcamalara müsaade edilemeyecek bir sistem kurulmalıdır. Yani önce borcunu öde sonra başka işlere kaynak harca denilmelidir.

Bakmadan Geçme