Erdoğan'ın eski metin yazarı Ünal: Mahalle yanarken saçını tarayanlar kapının önüne konulmalı

Eski AK Parti milletvekili ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir dönemki metin yazarı olan Aydın Ünal 'Ne yapmalı?' başlıklı yazısında Monako'dan ıstakoz fotosu paylaşan sızıntılarla hesaplaşılması gerektiği belirtti.

  • 292


Gazeteci kökenli AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı'nın Monaco'da yediği ıstakozun fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaşması, partide, tabanda ve kamuoyunda tartışma konusu olurken bir tepki de Aydın Ünal'dan geldi.

Eski AK Parti milletvekili ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir dönemki metin yazarı olan  Aydın Ünal "Ne yapmalı?" başlıklı yazısında Monako’dan ıstakoz fotosu paylaşan sızıntılarla hesaplaşılması gerektiği belirtti.

Aydın Ünal'ın yazısının ilgili bölümü:

"Erdoğan ekonominin durumunun farkında. Önünde seçimsiz 4 yıl var ve Mehmet Şimşek’e verdiği tam yetkiyle ekonomiyi düze çıkaracaktır. Güvenlik konusunda yegâne liman olduğu açıktır. Sağ/muhafazakâr büyük kitleyi yeniden toparlamakta zorlanmayacaktır.

Bu toparlanma sürecinde dindarların gönlünü yeniden kazanmak teknik olarak zor olacaktır. Zira çürümeye yönelik tüm iddiaların üzerine kararlılıkla gitmek, yani “öze dönmek” gerekecektir. Erdoğan, acımasız davranır, çeteleşmeleri, gruplaşmaları dağıtır, lejyonerlerden, asalaklardan mahalleyi temizler, samimiyeti, tevazuu yeniden egemen kılarsa, özgürlükçü ve kucaklayıcı dili yeniden inşa ederse, örneğin Külliye’den kibirle sallanan parmakları kırarsa, örneğin Monako’dan ıstakoz fotosu paylaşan sızıntılarla hesaplaşırsa, mahalle yanarken saçını tarayanları kapının önüne koyarsa, dindarları yeniden kazanabilecektir.

Irkçı/kafatasçılarla arasına mesafe koymuş bir MHP’nin muhafaza edilmesi, MHP’nin altını boşaltma gayretlerinin boşa çıkarılması da Cumhur İttifakı’nı daha güçlü kılacaktır. Hatta şunu da ekleyelim: Türk ırkçısı olduğunu söyleyip, PKK ile aynı istikamette yürüyenlerin karşısında, MHP, muhafazakâr Kürtlerle barışık bir çizgiye rahatlıkla gelebilir. Bu da hem Türkiye’nin bekası için hem de toplumsal barış için eşsiz bir aşama olur. Sadece Türkiye’de değil bölgedeki birçok denklemi altüst edebilir. En başta doğru bir dil, doğru bir söylem bile bu kapıyı aralayabilir.

Özetle, ekonomide toparlanma, iç ve dış güvenlikte istikrar, öze dönüş ve Türk-Kürt kardeşliği mevcut tabloyu tam tersine çevirecektir. AK Parti ve Cumhur İttifakı daha uzun yıllar geniş kitleler tarafından tercih edilecektir.

İki kısa not: “Seküler Dindar Gençlik” olarak isimlendirilen yeni bir nesil geliyor. Dini meseleler kadar adalet ve özgürlük konusunda çok keskinler. Hassasiyetleri mutlaka dikkate alınmalı. İkincisi de bu yeni nesil sosyal medyada yaşıyor. Üzerlerine çok operasyon yapılacaktır. Bunun emareleri de zaten görülmeye başladı. Buna da önlem almak gerekir. AK Parti, en başta, gündem belirleme gücünü yeniden kazanmalıdır."

Bakmadan Geçme