• Haberler
  • Emekli
  • Özgür Özel: Emeklileri, işçileri sokağa çağıracağım

Özgür Özel: Emeklileri, işçileri sokağa çağıracağım

CHP lideri Özel, 'Benim mitinglerimin ana konusu başta emekliler. Asgari ücretliler. Yoksullar.' dedi. Emekliler için atacağı adımları ise emekli karta seyyanen zam ve faturalarda indirim olarak sıralayan Özel, hükümetin enflasyonu tek haneli rakamlara indirme vaadinin kandırmaca olduğunu dile getirdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, TELE 1 yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Benim mitinglerimin ana konusu başta emekliler. Asgari ücretliler. Yoksullar." diyen Özel, ana muhalefet partisinin emekliler için atacağı adımları ise emekli karta seyyanen zam ve faturalarda indirim olarak sıraladı. Özel, hükümetin enflasyonu tek haneli rakamlara indirme vaadinin kandırmaca olduğunu dile getirdi. Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın emeklilere yönelik politikalarını eleştirerek, yaşanan ekonomik zorluklara dikkati içekti. 

 Özgür Özel, “Ben emekliyi sokağa, cam çerçeve kırmaya çağırmayacağım. Ben emekliyi hakkını aramaya çağıracağım. Ben işçileri haklarını aramaya çağıracağım, icap ediyorsa önlerine düşeceğim. Onlar yürüyorsa arkalarına düşeceğim, gerekiyorsa kollarına gireceğim. Gerekirse sırtımda taşıyacağım ama ben kim hak aramak istiyorsa bu hak arama mücadelesinin yanında arkasında gerekirse en önünde olacağım. Bu benim görevim” dedi.

Özel'in emekli, işçi ve diğer çalışanları ilgilendiren açıklamalarından bölümler şöyle: 

Emekli, emekçi, çiftçi, kent yoksulluğu ve güvencesiz işçiler

"İstanbul 3 imparatorluğa başkentlik yapmış bir şehir. 16 milyon nüfuslu bir şehir. Medyanın, finans çevrelerinin burada olduğu bir şehir ve Tayyip Erdoğan’ın ifadesiyle, İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder diyordu ve çok olağanüstü şartlarda, İstanbul seçimleri Türkiye seçimi gibi algılanıyor. Bu normal. Benim mitinglerimin ana konusu başta emekliler. Asgari ücretliler. Yoksullar. Kent yoksulluğu, güvencesizler, işçilerin durumu ve buna karşı eğer 31 Mart’ta, daha doğrusu 1 Nisan’da bu hükümet her şeye rağmen yine bu seçimlerden güçlenerek, gücünü koruyarak, ceza almadan çıktım derse ertesi gün yapılacak bir şey yok. Bir şey yapılacaksa bir gün önce yapılacak, 31 Mart’ta. O açıdan emeklileri, emekçileri, güvencesizleri, mavi ve beyaz yakalı, gri yakalı bütün emekçileri bu seçimlerde evet yerel yönetici seçilecek.

"Mehmet Şimşek baklayı çıkardı, acı reçete"

"Bu yerel seçim bu hükümetin eğer biz her şartta, bunlar 10 bin lira yapmış en düşük emekli maaşını, iktidara geldiği gün 1,5 asgari ücretmiş, 26 bin liraymış bugünkü parayla. Şimdi 10 bin lira yapmış, yine de seçim kazanıyorum derse önümüzdeki 4 yıllık süreçte bu Mehmet Şimşek’in ağzından çıkardığı, diyor ya kemer sıkılacak, sıkı para politikası yani acı reçete, acı ilaç. Bunlar acı ilacı saray müteahhitlerine içirmiyorlar ki, bunlar acı ilacı beşli çeteye içirmiyorlar. Bunlar acı ilacı yine gidecekler emekli, emekçi, çiftçi ve esnafa içirecekler. O yüzden 31 Mart gününün böyle de bir önemi var."

CHP'nin emekliler için atacağı adımlar neler?

"Biz Meclis kapanmadan bir hafta önce, Meclis’i kapatmayın, 3 gün daha çalışalım. Emekli kart çıkaralım. Emekli karta 7’şer bin lira seyyanen zam verelim. En düşük emekli maaşı 17 bin liraya gelsin. Ayrıca bu emekli kartın elektrik, su, doğalgaz faturalarında yüzde 25-40 arasında indirim uygulansın. Yani hiç olmazsa bu zorlu dönemi kolay geçirsin emekliler. Yapın bunu dedik, bir hafta daha çalışalım. Yapmadılar, kapattılar. Geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklama ile emeklilere yapacağının enflasyonu tek hanelere indirmek olduğunu, emeklilerin o süreçte rahatlayacağını söylüyor. Tabi bu büyük bir kandırmaca. Kendi programlarına göre enflasyon 2026 yılının üçüncü çeyreğinde tek haneye iniyor. Görünen o ki 2028’den önce enflasyonu tek haneli rakama indirmeleri zaten olası değil. Emekli için ipe un serdi Tayyip Erdoğan. Seçimleri şu andaki trend lehimize görünüyor. Seçimleri başta İstanbul’da kaybettiğini gördüğü, emin olduğu anda yapmak ister mi? Meclis’i aç derse açarız. Zam yapayım mı derse ver deriz. Çünkü sonuçta emeklinin cebine konacak her para bizi memnun eder ama önümüzdeki 20 günde böyle bir ihtimal görmüyorum açıkçası."

"Erdoğan ile en düşük emekli maaşı, çiftçinin durumu üzerinden kavga ediyorum"

"Benimle kavga etmek için can atıyor. Ama bir sıkıntısı var. O benimle kimlik siyaseti üzerine kavga yapmak istiyor. Benimle, CHP ile en çok kavga yapmak istediği, en kendini rahat hissettiği alanlarda kavga yapmak istiyor. Ben onunla kavgayı göze alıyorum ama o konularda değil en düşük emekli maaşında kavga ediyorum. Çiftçiye yaptığı, bugün 500 bin ton pirinç ithal etmiş. Türk çiftçisinin pirincini almıyor. Uzunköprü’deki çiftçiyi perişan etmiş. Onun üzerinden kavga ediyorum. Yüzde 1 vermesi gereken destekleme primlerini verse 256 milyar verecekken, 80 milyar ödemiş. 178 milyarın peşine düşüyorum. Kur korumalıya verdiğin bu parayı çiftçiye vermedin diyorum, emekçilerin hakları üzerinden kavga ediyorum, böyle olunca da sinirleri bozluyor. Bu sefer onu mu yapalım, bunu mu yapalım diye."

"Bizim İvan’ın torbasının yanına böyle bakan İrfan Amca boş file ile eve gidiyor"

"Ben emekli konuşmak istiyorum, o Cumhurbaşkanının son seçimini. Hatta kendi orta yaptı. Bozdağ getirdi, Meclis bir daha seçim getirirse olur. Onu konuşmak istiyor, ben emekliyi, yoksulluğu konuşmak istiyorum. Ben zamları konuşmak istiyorum. Daha önce yaptı. Geçtiğimiz seçimlerde bir daha yaptı, son seçimim diye. Bunun son bir kez daha oy verelim filan. Biliyorum, açsın, yoksulsun, işsizsin, güvencesizsin ama bu son seçimimiz, beni terk etmemelisin filan diye de bir duygusal tarafı da olabilir. Onu kendi yapıyor, ölçecektir, bakacaktır. Biz onlarla meşgul değiliz.

Gerçekten zor bir Ramazan’a giriyoruz. Ateş pahası her şey artık. Ben geçen hafta Kırklareli’ndeydim. Konuşmamda bir leva 17 TL, eskiden işte 1 TL birkaç levaydı. Bizimkiler gidip ucuz alışveriş yapıyordu. Şimdi geliyorlar 1 TL 17 leva. Bugünkü nota da danışman arkadaşlar onu yazmış 18 buçuk oldu leva, bugün notu revize ettik. Bir buçuk lira daha leva değer kazanmış paramız karşısında. Bulgaristan’dan İvan geliyor, taşıyamayacak hale gelecek kadar haftalık alışverişini yapıyor, torbalar kopuyor. Bizim İvan’ın torbasının yanına böyle bakan İrfan Amca boş file ile eve gidiyor. Böyle bir durumla karşı karşıyayız. Mesela geçen sene en düşük emekli maaşı 60 LT zeytinyağı alırken, bu sene 29 LT zeytinyağlı alabiliyor. Yani emeklide çok ciddi bir gıda üzerinden özellikle inanılmaz bir satın alma kaybı var. Emekli maaşı açısından. AK Parti geldiğinde 8 çeyrek altın alan en düşük emekli maaşı şimdi 2 buçuk çeyrek altın alıyor. Bir tane Edirneli bugün söyledi, emekli cebindeki bir altını düşürse bütün gün onu arar. Bütün emekliler bir sefer değil, her ay 5 buçuk altın düşürüyor. Tayyip Erdoğan ceplerinden almış altını."

"Löp et ithalatını bu kadar serbest bırakıp Türkiye’de bu sektörü batırmasalardı"

"Pide, hem %50 artmış hem gramajı azalmış %85 zamlanmış. 300 gr bazı illerde 320 gr 250, pide Ankara’da 300 gr 250 pide grama düştü, 10 lirayken 15 TL oldu. Löp et ithalatını bu kadar serbest bırakıp Türkiye’de bu sektörü batırmasalardı. Keşke bu yem süt paritesi 1,5’un altındayken zarar yazar, 1,2’den aşağı kesim başlar, 0,9 parite ile 4 ay gitti. Yani 1,2’nin altına parite düştüğü anda süt ineklerini kesmeye başlarlar. 0,9’la süt ineği katliamı oldu Türkiye'de. Şu anda süt fiyatlarının böyle artmış olmasının sebebi o. Keşke bunları yapmasalardı."

"CEHAPE zihniyeti"

"Hadi et fiyatını ‘CEHAPE zihniyeti’ artırıyor kardeşim benzine mazota zammı kim yapıyor? 28 Mayıs günü seçildiğinde 19 liraydı mazot bugün 42 lira 50 kuruş, %110 zam geldi. Bunu da mı CHP yaptı? Ülkeyi yöneten iktidar. E yetkin vardı, %50 azaltabiliyordun yeniden değerleme oranını. Neden vergilere harçlara %30’lara çekme imkânı varken %66 zam yaptın, yani olacak iş değil bunlar. Ve şunu kabul edelim, yani vatandaşlarımız da bunu çok iyi bilir. Mazot benzin hem üretimin her aşamasında hem de taşımacılık ve lojistikte kullanıldığı için buna zam geldi mi iğneden ipliğe her şeye gelir. Ta Mayıs ayından bugüne kadar 8 ay geçmiş, %110 zamlanmış. Bu gelen zamlar daha hani işin öncüleri. Esas zamlar şimdi tutuyorlar, baskılıyorlar. 1 Nisan’dan sonra acı reçeteyi herkese içecekler. O yüzden benzin ve mazot fiyatına %110 zam yaparsan, zam gelmesine mani olamazsan iğneden ipliğe her şeye zam gelir."

"Keşke sokağa dökebilsem"

"Amerika'da Beyaz Saray’ın önünde gösteri yapabiliyorsun. Almanya'da Bundestag’ın önünde, İngiltere’de 10 numaranın önünde gösteri yapabiliyorsun. Devraldığın bu ülkede esnaf başbakanlığın önüne yazar kasa atabiliyordu. Bugün saraya 5 km kala bir kavşaktan bir tülbent atmaya kalk da bir tülbent bir kağıt mendil at kolunu koparırlar, insanları sindirdiler. Bundan sonraki 4 yılda biz bu emekliyi, bu işçiyi, bu sendikal hakları elinden alınan örgütlenmesinin önüne her engel konulan hem sarı sendikalar marifetiyle hem gerçek sendikal mücadelenin durdurulması, baltalanması, grevlerin yasaklanması yönüyle, hem kültürel hegemonyanın üzerimize gelmesiyle, diliyle biz bunla mücadele edeceğiz. Ben geçen gün söyledim, bir sürü yerde söyledim bir daha söyleyeyim, bir daha troller saldırsın. İstedikleri kadar saldırsınlar. Bana diyorlar ki emekliyi sokağa mı dökeceksin? Keşke dökebilsem dedim. Keşke dökebilsem. Emekliyi sokağa çağıracağım ben emekliyi sokağa, cam çerçeve kırmaya çağırmayacağım ki ben emekliyi hakkını aramaya çağıracağım. Ben işçileri haklarını aramaya çağıracağım, icap ediyorsa önlerine düşeceğim. Onlar yürüyorsa arkalarına düşeceğim, gerekiyorsa kollarına gireceğim. Gerekirse sırtımda taşıyacağım ama ben kim hak aramak istiyorsa bu hak arama mücadelesinin yanında arkasında gerekirse en önünde olacağım. Bu benim görevim. Bunlar darbeci korkutmasına da gelmem. Demokratik standartlar içinde en sert tepkinin, protestoların gösterilmesinin mücadelesi vereceğim."

Bakmadan Geçme