• Haberler
  • İşçi
  • Amirine 'benim on tane elim yok' dedi tazminatsız işten atıldı

Amirine 'benim on tane elim yok' dedi tazminatsız işten atıldı

'İşini çabuk yap' diyen vardiya amirine, 'benim on tane elim yok' cevabını veren, aralarındaki tartışmanın büyümesi üzerine vardiya amirine 'dışarda görüşelim' diyen işçi, tazminatsız işten atıldı.

Bir işçi, amirinin "işini çabuk yap" talimatına "benim on tane elim yok" cevabını verdi. Yaşanan tartışma sonucunda işçi, tazminatsız olarak işten çıkarıldı.

İşçinin tazminatsız işten çıkarılmasıyla ilgili uyuşmazlık, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nde görüldü. Davacı işçinin avukatı, müvekkilinin iş sözleşmesinin sendikal sebeplerle feshedildiğini belirterek, işe iadesini ve sendikal tazminatın ödenmesini talep etti.

Davalı işverenin avukatı ise işçinin iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini savundu.

Mahkeme, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin ispatlanamadığına karar verdi. Ancak davalı işverenin avukatı, kararı temyiz etti.

Yargıtay, işçinin amirine sataşması sebebiyle iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip edilmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olduğunu işaret etti. Yargıtay kararında 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. II-d. maddesine göre, işçinin işverene veya aile üyelerine sataşması haklı fesih sebebi olarak kabul edildiğinin altı çizildi.

Yargıtay'ın kararında, işçinin amirine verdiği cevap ve tehdit içeren ifadeleri dikkate alarak, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği sonucuna varıldı.

Yargıtay, davacı işçinin amirine sataşması ve tehdit içeren ifadeleri nedeniyle iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği konusunda mahkemenin hatalı karar verdiğine hükmetti. Kararın bozulması ve yeniden değerlendirilmesine karar veren Yargıtay, davanın reddine hükmetti.

Kararda, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. II-d. maddesi gereği, işçinin işverene veya aile üyelerine sataşması haklı fesih sebebi olarak kabul edildiği hatırlatıldı. Ancak bu durumun somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiği vurgulandı.

İşçi ve işveren arasında yaşanan bu tür uyuşmazlıkların adil bir şekilde çözümlenmesi için işçi haklarına saygı gösterilmesi ve eşit davranılmasının esas olduğunun altı çizildi.

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin kararı şöyle: 

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence sendikal sebeple feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine, müvekkilinin işe iadesine ve sendikal tazminata karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-d. bendi uyarınca haklı sebeple feshedildiğini savunarak davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece; taraflar arasındaki iş sözleşmesinin, davalı işveren tarafından haklı sebeple feshedildiği ispatlanamadığı, buna karşın Yargıtay denetiminden geçen emsal dosyalara atfen feshin sendikal sebeplere dayandığı kabulü ile davacı işçinin işe iadesine ve sendikal tazminata karar verilmiştir.

Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

İşçinin, işverenin başka bir işçisine sataşması sebebi ile iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip edilmediği ve işverenin eşit davranma borcuna aykırı davranıp davranmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.

4857 sayılı Kanun’un 25. II-d. maddesine göre, işçinin işverene veya aile üyelerinden birine sataşması haklı fesih sebebi olarak sayılmıştır. İşçinin, işverenin başka bir işçisine sataşması da aynı madde hükmü uyarınca haklı fesih sebebi sayılmıştır. Sataşma niteliğinde olmadığı sürece, diğer işçilerle devamlı ve gereksiz tartışmaya girişmek, iş arkadaşları ile ciddi geçimsizlik göstermek geçerli fesih sebebidir.

Somut olayda, davalı işveren, davacı işçinin, amiri konumundaki bir başka işçiye hakaret ve tehdit içeren sözler söylemesi üzerine iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini ileri sürmüş ve mahkeme davalının feshe konu eylemin ağırlığını ve orantılılık ilkesini gerekçe göstererek davacının iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı sebeple feshedildiğinin ispat edilmediğini kabul etmiştir.

Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile içeriği şahit beyanları ile doğrulanan tutanaklardan, feshe konu olay tarihinde işyerinde vardiya amiri tarafından kendisine verilen talimat üzerine davacı işçinin “benim on tane elim yok” cevabını verdiği ve talimatın tekrar edilmesi üzerine bu defa da “bana artist artist konuşma”, “seninle dışarıda görüşelim” şeklinde tehdit içeren ifadelerde bulunduğu anlaşılmış olup, davacı işçinin, işverenin diğer işçisine sataşması üzerine işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun'un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 125,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 29.09.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi

Bakmadan Geçme