- Haberler
- Kamuda kim kimdir?
- Vahit Özdemir kimdir?
Vahit Özdemir kimdir?
Halk arasında Anadolu Fırtınası olarak tanınan Türk öğretmen ve siyasî lider Osman Bölükbaşı'nın yeğeni olan emekli diplomat Vahit Özdemir'in detaylı özgeçmişi haberimizde.
Emekli diplomat Vahit Özdemir'in detaylı özgeçmişi haberimizde
Diplomatik Kariyeri ve Yurt Dışı Görevleri
Vahit Özdemir, 1975 yılında Dışişleri Bakanlığı’na katılarak 40 yıl boyunca diplomat olarak hizmet vermiştir. 1975-2015 yılları arasında Türkiye’nin yurt dışı temsilciliklerinde çeşitli diplomatik ve konsolosluk görevlerinde bulunmuştur. Görev yaptığı başlıca ülkeler ve şehirler şunlardır :
• Brüksel (Belçika): İlk yurt dışı görevlerinden biri, Brüksel Başkonsolosluğu veya Türkiye’nin AB nezdindeki temsilciliğinde görev aldı.
• Urumiye (İran): 1978-1982 yıllarında İran’ın Urumiye Başkonsolosluğu’nda genç yaşta ikinci adam (Konsolos Yardımcısı) olarak görev yaptı. İran İslam Devrimi dönemine tanıklık etti; 1979’da Tahran’daki ABD Büyükelçiliği’nin işgal edileceğine dair duyumları Ankara’ya rapor ettiğini anılarında aktarmıştır.
• Nürnberg (Almanya): Almanya’da Nürnberg Başkonsolosluğu’nda diplomatik görev üstlendi.
• Varşova (Polonya): Polonya’da Türkiye’nin Varşova Büyükelçiliği’nde görev yaptı.
• Tiflis (Gürcistan): Gürcistan’da Tiflis Büyükelçiliği’nde görev alarak, Sovyetler sonrası dönemde bölgede bulundu.
• Kiev (Ukrayna): Ukrayna’da Kiev Büyükelçiliği’nde görev yaptı.
• Houston (ABD): Amerika Birleşik Devletleri’nde Houston Başkonsolosluğu’nda görev yaparak Türk toplumuyla ve enerji sektörüne yakın coğrafyayla temaslarda bulundu.
• Melburn (Avustralya): Avustralya’da Melburn Başkonsolosluğu’nda görev aldı ve buradaki son görevinden 2015 yılında emekliye ayrıldı.
Bu uzun kariyeri boyunca 16 diplomatik pasaport eskittiğini belirten Özdemir, meslek hayatı sayesinde yaklaşık 50 ülke gezdiğini ve farklı kültürleri tanıma imkânı bulduğunu söylemiştir. 2015 yılında kendi isteğiyle Dışişleri’nden emekliye ayrılmıştır.
Dışişleri Bakanlığındaki Görev ve Sorumlulukları
Vahit Özdemir, merkez teşkilatında da önemli pozisyonlarda bulunmuştur. Bir dönem Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliği görevini yürütmüştür. Bu görevle İstanbul’da bakanlığı temsil ederek diplomatik ilişkileri ve protokol faaliyetlerini koordine etmiştir.
Ayrıca Özdemir, farklı bakanlara başdanışmanlık yapmıştır. Ulaştırma Bakanı’na danışmanlık görevi üstlenmiş; bunun yanı sıra Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı pozisyonunu birlikte yürüten bir siyasetçinin başdanışmanı olarak görev yapmıştır. Bu kapsamda bakanın diplomatik konulardaki danışmanlığını yapmış, uluslararası temaslarında ve politika geliştirmede katkı sağlamıştır. Özdemir, bürokraside edindiği deneyimle bakanlık koridorlarında “duayen” olarak anılan kıdemli diplomatlar arasında yer almıştır.
Uluslararası Konferanslar ve Diplomatik Girişimler
Aktif görevi süresince Özdemir, Türkiye’yi ilgilendiren uluslararası gelişmelerde ve girişimlerde yer aldı. Örneğin, 1979’da İran’da görevliyken Kürt liderlerinden Abdürrahman Kasımlo ile Mahabad’da bir araya gelme fırsatı bulmuştur. Kasımlo’nun kendisine “Kürtlerin gerçekten entegre olduğu tek ülkenin Türkiye olduğunu” söylediğini, İran’da Kürtlere bürokraside fırsat verilmezken Türkiye’de cumhurbaşkanı bile olabildiklerini aktardığını Özdemir yıllar sonra anlatmıştır. Bu anekdot, onun diplomatik gözlemlerinin bir parçası olarak “Çarıklı Diplomat” adlı kitabında yer almıştır.
Vahit Özdemir, görevde bulunduğu dönemlerde önemli kriz ve geçiş süreçlerine tanıklık etti. İran’da İslam Devrimi’nin ilk yıllarında ve ABD Büyükelçiliği işgali sürecinde edindiği istihbaratı merkeze iletmesi , 2013’te Mısır’daki askeri darbe hazırlığını Kahire Büyükelçiliği’nde bir yerel görevli aracılığıyla önceden öğrendiğini ve bunu Ankara’daki ilgili birime ilettiğini dile getirmesi  gibi örnekler, uluslararası gelişmelere ilişkin girişim ve öngörülerini gösteren olaylardandır. Özdemir’in ifadesine göre, Kahire Büyükelçiliği’nde görevli Arap asıllı bir kavas, 3 Temmuz 2013’teki Mısır darbesinden önce halk arasında duyduklarını Dışişleri’ne iletmiş; böylece Türkiye darbe ihtimalini önceden bilmiş ancak bazı diplomatlar tarafından ciddiye alınmadığı için üzerine düşülmemiştir.
Diploması kariyerinin yanı sıra Özdemir, bazı siyasetçilerin uluslararası temaslarında da rol aldı. Özellikle merhum BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun dış ilişkilerinde danışmanı olarak görev yapmış, onun yurt dışı görüşmelerinin gerçekleşmesinde aracılık etmiştir. Yazıcıoğlu’nun uluslararası platformlarda sesini duyurabilmesi için perde arkasında diplomatik tecrübesiyle destek veren Özdemir, bu döneme ait anılarını ve 2009’daki şüpheli helikopter kazasına dair görüşlerini de kamuoyuyla paylaşmıştır.
Emeklilik Sonrası Faaliyetleri
Emekliye ayrıldıktan sonra Vahit Özdemir bilgi ve deneyimlerini farklı platformlarda aktarmaya devam etmiştir. Akademik ve düşünce kuruluşu etkinliklerine katılan Özdemir, Mart 2025’te Antalya Diplomasi Forumu çerçevesinde enerji diplomasisi üzerine çevrimiçi bir oturuma katılarak görüşlerini paylaştı. Benzer şekilde İzmir Düşünce Platformu’nun davetlisi olarak Mayıs 2024’te “İsmet İnönü Dönemi Türk Dış Politikası ve Etkileri” başlıklı bir konferansta konuşmacı oldu. Bu tür etkinliklerde kültürel diplomasi, enerji güvenliği ve Türkiye’nin dış politika rotası gibi konularda değerlendirmelerde bulunmaktadır.
Özdemir, emeklilik sonrası medya ve yazın alanında da aktiftir. 2020’li yıllardan itibaren çeşitli gazete ve haber sitelerinde köşe yazıları yazmaktadır. Memleketi bölgeye yönelik yayın yapan Kırşehir Çiğdem gazetesinin bağımsız haber sitesinde düzenli köşe yazıları kaleme almıştır – Mayıs 2025 itibarıyla sitede 60 adet makalesi yayımlanmıştır. Yazılarında tarihî anekdotlardan güncel uluslararası meselelere kadar geniş bir yelpazede konular işlemiştir. Örneğin, Türkiye’nin diplomasi tarihine dair hatıralar, farklı ülkelerden gözlemler, enerji politikaları ve toplumsal konular köşe yazılarının temaları arasındadır.
Ayrıca enerji ve strateji odaklı bir düşünce kuruluşu olan TESPAM (Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi) bünyesinde de katkı sunmaktadır. TESPAM’ın yayın organlarında köşe yazıları yayımlayan Özdemir, enerji politikalarıyla ilgili analizler yapmıştır. 2025 yılı Haziran ayında TESPAM’ın “TV Enerji” platformunda kaleme aldığı yazılar arasında nükleer enerji, diplomatik pasaportlar ve kendi anılarına dair değerlendirmeler bulunmaktadır.
Özdemir’in emeklilik dönemindeki en önemli çalışmalarından biri de kitap yazarlığı olmuştur. Hayat hikâyesini, meslek anılarını ve analizlerini derlediği “Çarıklı Diplomat” adlı bir kitap yayımlamıştır. Gazeteci Özlem Pekcan tarafından söyleşi formatında hazırlanan bu eser, 1970’lerden 2000’lere uzanan hatıralarını ve diplomatik gözlemlerini içermektedir. Kitapta İran’daki görev yıllarından Türkiye’nin yakın siyasi tarihine pek çok konuda çarpıcı anekdot ve yorumlara yer verilmiştir. “Çarıklı Diplomat”, bir emekli diplomatın gözünden kültürden siyasete bilinmeyen hikâyeleri belgeleyen bir yakın tarih kaynağı olarak değerlendirilmektedir.
Kamuya Açık Demeçleri, Röportajları ve Yazıları
Vahit Özdemir, emekli olduktan sonra gerek basına verdiği röportajlarla gerek kaleme aldığı açık mektuplar ve köşe yazılarıyla ses getiren açıklamalar yapmıştır. 2017 yılında Türkiye Gazetesi’ne verdiği bir röportajda 28 Şubat 1997 sürecine dair çarpıcı iddialarda bulunmuştur. Bu röportajda, 28 Şubat sürecinin en önemli ayağının medya olduğunu vurgulayarak Doğan Medya Grubu’nun o dönem hükümete karşı halkı kışkırttığını ifade etmiştir. “Doğan Medya her gün gazeteleri ve televizyonları aracılığıyla halkı tahrik etti. Askerlerle iş birliği yaparak halkın oyuyla gelmiş Erbakan hükûmetini istifaya zorladılar” diyen Özdemir, medya patronu Aydın Doğan’ın darbe sürecindeki rolünün sorgulanması gerektiğini belirtmiştir. Bu sözleri çeşitli haber ajansları ve sitelerinde geniş yer bulmuş, Özdemir’in o döneme tanıklığı kamuoyu tarafından dikkatle okunan bir değerlendirme olmuştur.
2020 yılında Özdemir bu kez dönemin eski başbakanı Ahmet Davutoğlu’na yönelik açık bir mektupla gündeme geldi. Haziran 2020’de kaleme aldığı ve basında yer alan “Sabık Başbakan Davutoğlu” başlıklı açık mektubunda, Davutoğlu ve ailesine 15 Temmuz 2016 darbe girişimine dair ağır sorular yöneltti. Özdemir, “15 Temmuz hain darbe girişiminden kısa bir süre önce, Mayıs 2016’da eşiniz ve kızınız Umre için Cidde’ye gittiler mi? Orada ‘yakında Türkiye karışacak, kan gövdeyi götürecek’ dediler mi demediler mi?” şeklinde sorular sorarak Davutoğlu ailesinin darbe teşebbüsünden önceden haberdar olduğu imasında bulundu. Bu iddialar basında geniş yankı bulmuş; Özdemir’in mektubunun haberleştirilmesiyle kamuoyunda tartışma yaratmıştır.
Özdemir’in kaleme aldığı bir diğer dikkat çekici yazı, “Mavi Vatan Masaldır!” başlığını taşıyan köşe yazısıdır. 2024 yılında yayımlanan bu yazısında Özdemir, eski büyükelçi Namık Tan’ın TBMM kürsüsünde dile getirdiği “Mavi Vatan masalı” ifadesini aynen başlığa taşımış ve tartışmaya açmıştır. Yazıda, Türkiye’nin deniz yetki alanları doktrini olan Mavi Vatan konseptine yönelik eleştirileri gündeme getirerek, bu konseptin bazı kesimlerce “saldırgan ve yayılmacı bir algı” yarattığı yönündeki görüşleri aktarmıştır. Özdemir bu makalesinde, Mavi Vatan doktrini nedeniyle Deniz Kuvvetleri içerisindeki bazı isimlerin kariyerlerinin engellendiğini iddia eden tartışmalara yer vermiş ve bu stratejinin hem dış hem iç baskılarla karşı karşıya kaldığını vurgulamıştır. Bu çıkışı, emekli bir diplomatın güvenlik ve dış politika doktrinlerine dair cesur bir eleştirisi olarak değerlendirildi.
Özdemir’in demeçleri arasında, Mısır’daki 2013 darbesine ilişkin ifşaatı da bulunmaktadır. İhlas Haber Ajansı’na 2020’de verdiği bir mülakatta, Kahire Büyükelçiliği’nde görev yapmış deneyimli bir diplomat olarak, Mısır’da ordunun darbe yapacağı bilgisinin büyükelçilikte görevli bir kavas tarafından önceden duyulduğunu ve Ankara’ya iletildiğini açıkladı. Ancak onun iddiasına göre, o dönemde bu istihbarata bazı yetkililer ihtimal vermemiş ve darbe engellenememişti. Bu açıklama da Türk basınında geniş şekilde yer aldı ve “Türkiye, Mısır darbesini biliyordu” manşetleriyle duyuruldu.
Vahit Özdemir, röportajlar yoluyla da tecrübelerini aktarmaktadır. Şubat 2024’te C4Defence dergisine verdiği kapsamlı röportaj bunlardan biridir. Bu söyleşide çocukluk yıllarından başlayarak diplomatlık kariyerini, İran’da ve diğer ülkelerde yaşadığı anılarını, Türkiye’nin yakın tarihindeki kritik olaylara dair analizlerini paylaşmıştır. Özdemir’in samimi ve ayrıntılı anlatımı, bir savunma dergisinde dahi geniş ilgi çekmiş; bu röportajın bir özeti internet medyasında “Bir azim, bir gurur tablosu: Vahit Özdemir” başlığıyla yayımlanmıştır. Bu gibi yayınlar, onun tecrübelerinin genç diplomatlara ilham verebilecek nitelikte olduğunu göstermektedir.
Aynı zamanda Özdemir, köşe yazarı kimliğiyle sürekli görüş beyan etmektedir. Yerel ve ulusal platformlarda kaleme aldığı yazılarda zaman zaman keskin eleştirilerde bulunmuş, zaman zaman da hatıralarını aktararak tarihe ışık tutmuştur. Örneğin, Kırşehir Çiğdem gazetesindeki bir yazısında 1990’larda Bosna sorunuyla ilgili yaşanan diplomatik bir olayı veya başka bir yazısında bir Türk atasözünü uluslararası ilişkilerle harmanlayarak anlatabilmektedir (bu tür yazılarının başlıklarından bazıları: “Avustralya’ya Savaş İlan Eden Afgan Dondurmacı”, “Memnuniyetsiz Brüksel Başkonsolos Vekili”, “TRT Haber Merkezindeki Fırıldak Kim?” vb. başlıklardır  ). Bu çeşitlilik, onun hem geniş bir entelektüel birikimi olduğunu hem de ifade özgürlüğünü emeklilikten sonra aktif şekilde kullandığını ortaya koymaktadır.
Medyada Hakkında Çıkan Haberler
Vahit Özdemir, yaptığı açıklamalar ve üstlendiği roller nedeniyle medyada sık sık haber konusu olmuştur. Özellikle emeklilik sonrası verdiği demeçler, son dakika haberleri ve köşe yazıları aracılığıyla geniş kitlelere ulaştığından, hakkında çıkan haberlerin sayısı artmıştır. Örneğin, 2015 yılında Dışişleri Bakanlığı’ndan istifa ederek emekliye ayrılması haber olarak duyurulmuştur. Bu haberde, 40 yıla yakın süredir diplomat olarak hizmet veren Özdemir’in kendi isteğiyle görevinden ayrıldığı belirtilmiştir.
2017 yılında Türkiye Gazetesi’ne anlattıkları, İhlas Haber Ajansı (İHA) ve diğer basın organlarınca “Emekli Konsolos Vahit Özdemir: ‘Doğan medyası halkı kışkırttı’” başlığıyla haberleştirilmiştir. Bu haberlerde Özdemir’in 28 Şubat sürecine dair iddiaları ve Aydın Doğan hakkındaki sözleri manşete çıkarılarak geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır. Benzer şekilde, 2020’de Davutoğlu’na hitaben yazdığı açık mektup da “Emekli diplomat Özdemir’den Davutoğlu ve ailesinin 15 Temmuz’u önceden bildiği iddiası” şeklinde başlıklarla birçok haber sitesinde yer aldı. Bu haber içeriklerinde Özdemir’in sorduğu sorular ve ortaya attığı imalar detaylı şekilde aktarılıp siyasi gündemde tartışılmıştır.
Özdemir’in ismi, zaman zaman analiz haberlerinde ve TV programlarında da geçmektedir. Örneğin 2025 yılında 24 TV’nin internet sitesinde çıkan bir analiz haberi, Özdemir’in İran’daki anılarından yola çıkarak Kürt meselesine değinmiştir. Haberde “Emekli diplomat Vahit Özdemir’in İran’daki anılarına yer verildiği ‘Çarıklı Diplomat’ isimli kitap dikkat çekiyor” ifadesiyle onun kitabındaki bir anekdot üzerinden Türkiye’deki Kürtlerin entegrasyonuna dair olumlu sözlerine vurgu yapılmıştır. Bu şekilde Özdemir, söz konusu haberde dolaylı olarak bir kaynak kişi olarak anılmıştır.
Ayrıca Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatının seneidevriyesi gibi vesilelerle Özdemir’in yaptığı açıklamalar yerel ve ulusal medyada haber olmuştur. Mart 2022’de, Yazıcıoğlu’nun helikopter kazasıyla ilgili Haber Pars sitesinde çıkan özel haberde, Özdemir’in “danışmanı olduğu dönemlerde yaşadıklarını anlattığı” belirtilerek helikopter olayının aydınlatılması için çağrı yaptığı yazıldı. Bu haberde Özdemir’in, kazanın ardındaki sır perdesinin aralanması gerektiğini vurgulayan sözleri alıntılandı.
Özdemir hakkında çıkan haberler incelendiğinde, genellikle güvenilir ve doğrulanabilir kaynaklara dayalı içerikler olduğu görülmektedir. İHA, DHA gibi ajanslar onun açıklamalarını abonelerine servis etmiş; ulusal gazeteler (Türkiye Gazetesi, Akşam, vs.) demeçlerini köşelerine taşımış; televizyon kanalları da tartışma programlarında zaman zaman kendisinden bahsetmiştir. Kamuoyunda “emekli diplomat” unvanıyla anılan Vahit Özdemir, görüşleri medyada alıntılanan, yakın tarihe dair tanıklıkları haber değeri taşıyan bir isim haline gelmiştir.
Biyografik Bilgiler
Doğum ve Eğitim: Vahit Özdemir, 1952 yılında Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesine bağlı Yeniyapan köyünde doğmuştur. 12 yaşında ailesiyle Ankara’ya taşınmış ve ortaöğrenimini Ankara’da tamamlamıştır. Yükseköğrenim için Fransa’ya giden Özdemir, Lyon Üniversitesi’nde Yabancı Diller Yüksek Okulu ile Siyasal Bilgiler Enstitüsü’nde eğitim görmüştür. Bu dönemde (1973-1975) Fransa’da Türk öğrenci hareketlerinde aktif rol alarak, Lyon merkezli Fransa Türk Öğrenci Birliği’nin kurucu başkanlığını yapmıştır. Fransızcaya hâkimiyeti ve gençlik yıllarındaki liderlik vasfı, diplomasi mesleğine adım atmadan önce dikkat çekmiştir.
Dil Yetenekleri: Vahit Özdemir, çok dilliliği ile tanınır. Anadil seviyesinde Türkçe’nin yanı sıra Fransızca, İngilizce, Almanca, Farsça ve Rusça bilmektedir. Meslek hayatı boyunca edindiği bu dil becerileri sayesinde farklı ülkelerde kolaylıkla iletişim kurabilmiş ve Türkiye’yi uluslararası platformlarda başarıyla temsil etmiştir.
Özel Yaşam: Özdemir evlidir ve iki çocuk babasıdır. Ailesiyle ilgili kamuya açık demeçlerinde genellikle eşinin ve çocuklarının desteği sayesinde yurt dışında uzun yıllar görev yapabildiğini ifade etmiştir. Kökleri itibarıyla milli mücadele ruhunu taşıyan bir aileden gelmektedir: Babası merhum Gazi Derviş Özdemir (1898-1986) İstiklal Savaşı gazilerindendir ve Mustafa Kemal Atatürk’ün süvari muhafızı olarak İzmir’e ilk girenler arasında yer almıştır. Babasından miras kalan kırmızı şeritli İstiklal Madalyası, Vahit Özdemir için onur vesilesidir ve aile mirasının bir parçası olarak saklanmaktadır.
Uzmanlık Alanı: Vahit Özdemir’in uzmanlık alanı geniş bir yelpazeyi kapsar. Kariyeri boyunca dış politika ve uluslararası ilişkiler alanında uzmanlaşmış; özellikle Avrupa (Belçika, Polonya), Orta Doğu (İran), Avrasya (Gürcistan, Ukrayna) ve Kuzey Amerika-Avustralya bölgelerinde görev yapması sayesinde bu bölgelerin dillerine, kültürlerine ve siyasi dinamiklerine vakıf olmuştur. İran’da görev yapması ve Farsça bilmesi nedeniyle Orta Doğu diplomatik tarihi ve enerji güvenliği konularında yetkin bir bakış açısına sahiptir. Nitekim emeklilik sonrası enerji politikaları üzerine analizler yapması ve TESPAM gibi kuruluşlarda yazılar yazması, enerji diplomasisi ve stratejik çalışmalarla da ilgilendiğini göstermektedir. Ayrıca, Türk iç siyaseti ve yakın tarihine dair gözlemleri, 28 Şubat süreci ve 15 Temmuz gibi konulardaki açıklamaları onun güvenlik politikaları ve devlet-millet ilişkileri hususunda da söz sahibi olduğunu ortaya koymaktadır.
Sonuç: Emekli Büyükelçi unvanına sahip olmasa da, Vahit Özdemir “emekli diplomat” kimliğiyle Türkiye’nin diplomasi hafızasında yer edinmiş bir isimdir. 40 yıllık hizmetinin ardından bilgi birikimini yazıları, kitapları ve demeçleriyle toplumla paylaşmaya devam etmektedir. Hem kariyeri hem de emeklilik dönemindeki faaliyetleri dikkate alındığında, Vahit Özdemir hakkında toplanan tüm bu bilgiler güvenilir kaynaklarca doğrulanmış kamuya açık bilgilerdir ve Türkiye’nin yakın dönem diplomasi tarihine ışık tutmaktadır.
Bakmadan Geçme





