Abdullah BAYSAL

Gizli Depresyon ve Kurtulma Çareleri

Abdullah BAYSAL

Gerçek depresyon, hayatınızda bir şeyler yolunda gitmediğinde üzgün olmak değildir. Gerçek depresyon, hayatınızda her şey yolundayken kendinizi mutsuz hissetmenizdir.

Uzun bir zaman boyunca iki farklı hayatı birden yaşadığınızı hissedersiniz. Bir yanda herkesin görebildiği, diğer yanda da sadece sizin görebildiğiniz bir hayat.

Bu tip depresyonların sebebi şudur: Gülümsemenizin ardında mücadele ettiğinizi, parıldamanızın altında karanlık olduğunu ve kişiliğinizin altında büyük bir acı sakladığınızın görülmesinden korkarsınız. Bu korku sizi kendinizi köşeye sıkışmış hissetmenize neden olur. Ve en korkutucu yanı ise belli bir zaman sonra buna karşı hissizleşiyor olmanız. Bu durum zamanla size normal gelmeye başlar ve içinizdeki acı olmaktan çıkar. 

Yaşadığımız dünyada eğer kolunuzu kırarsanız herkes alçınızın üstüne adını yazmak üzere yanınıza koşar ama insanlara depresyonda olduğunuzu söylerseniz, sizden kaçarlar. Damgalanma dediğimiz işte tam da bu.

Bir problemi çözmenin ilk adımı bir problem olduğunu kabul etmektir.

Çünkü eğer korkuyu ve alaya alınmayı aşarsanız, yargılanmalardan ve damgalanmalardan kaçabilirseniz depresyonun gerçekten de ne olduğunu anlarsınız. O, sadece hayatın bir parçasıdır.

Depresyon sizi dibe çeker ama sadece zirvelerin bulunduğunu göstermek için. Evet, sizi karanlıklara sürükler, ama sadece size ışığın da var olduğunu hatırlatmak için.

Depresyonu yenmek için umuda ve inanca sahip olun. Kendinize inanın ve her şeyin daha iyi olabileceğine inanın.

Eğer gerçek varlığın hiç zayıflık göstermeme olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz, çünkü durum bunun tam da tersi. Bizler insanız ve sorunlarımız olur. Mükemmel değiliz ve bu da normal. 1

PEKİ O ZAMAN NE YAPMALI:

Allah Teâlâ, Kur’an-ı Kerimde; “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve sadıklarla beraber olun.” (Tevbe, 119) buyurmaktadır.

Bir kimse iyi şahıslarla dost olursa, kendisi kötü bile olsa iyi olur.

Ra'd Sûresi 28. Ayeti Kerimede Rabbimiz şöyle buyuruyor. “O (Allah’a yönelen)ler, iman eden ve Allah’ı anmakla kalpleri huzura kavuşan kimselerdir. Şunu iyi bilin ki gönüller (ancak) Allah’ı anmakla huzura kavuşur.”

(En büyük zikir Kur’an’dır. Bu da onu hem okumak hem de emirlerini hayata hâkim kılmakla olur. O zaman fikir, gönül ve hayat huzura erişir. Allah’ın zikrini kalbine, fikrine ve hayatına geçiremeyenler, dalları sulanan fakat köklerine su ulaşamayan ağaçlar gibi olurlar.) 2

Nahl Sûresi 97. Ayeti Kerimede ise “Erkek ve kadından kim mü’min olarak sâlih (sevaplı) amel işlerse, elbette onu (dünyada) güzel bir hayatla yaşatırız. Ve (âhirette) onlara mükâfatlarını, yapmakta olduklarının en güzeliyle veririz.” buyrulmaktadır.

Hadisi Şerifte ise "Hak Teâlâ şifâsını yaratmadığı hiçbir türlü dert yaratmamıştır. Her kim o şifâyı bilirse ilâç edip kurtulur, her kim bilemezse o dertle kalır. Fakat ölümün çaresi yoktur.”3 buyrulmaktadır.

Kaynaklar:

1.    https://www.ted.com/talks/kevin_breel...of_a.../transcript?...tr

2.    http://feyzulfurkan.com/sureler/rad-suresi/

3.    Önder Çağıran, Tıbbi Nebevi, 1. Baskı, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 1996.

 

Yazarın Diğer Yazıları