Salih YASİN

Kamu Personel Rejiminde Reform

Salih YASİN

  • 1710

Kamu personel rejiminde reform yıllardan beridir konuşulan bir husus. Bu konu açıldığında herkesin aklındaki ilk ve tek nokta; “memurların ve memurluğun yeniden dizayn edilmesi” şeklinde ortaya çıkıyor. Bu nokta memurların korkulu rüyası gibi görülüyor. Reform, daha ilk adımında, büyük bir kitle muhalefetine uğruyor. Bu durum ise, yapılmak istenenin başarıya ulaşma şansını güçleştiriyor. Peki reform ne olmalı? Reform, sadece çalışanların haklarını zedeleyecek başlıklarda ortaya çıkmamalı. Sadece haklardan alıp götürecek nitelikte olmamalı. Zorla, yalnızca zora dayalı olarak başarıyı hedeflememeli. Daha işin başında karşısına kitleleri almamalı. Peki bunlara dikkat ediliyor mu? Mevcut durumda, buna dikkat edildiği ne yazık ki görülemiyor. Peki, reformun korkutuculuğu gerçek mi? Evet, gerçek. Çünkü, memurluk güvencesi gibi hususlar, olumsuz pencereden sunulsa da, memurlar açısından çalışma güvencesi oluşturuyor. Sadece memur hakkı olarak ortaya çıkmıyor, ayrıca, yapılan işe güvence sağlıyor. Mevcut çalışma düzeni eleştirilse bile güvence olmadığı halde, memurların çalışmalarında sorun yaşaması, bunun ise verilen hizmete olumsuz şekilde yansıması daha muhtemel. Ayrıca, yıllarını devlete vermiş bir memurun 25., 30. yılında, belki daha emekliliği dolmadan, güvencesiz bir ortamda iş sıkıntısıyla karşılaması adaletli bir durum değil. Bunun yanında, mevcut Devlet Memurları Kanunu bile, bilhassa disiplin cezaları gibi hususlarda, torba maddelerle dolu. Yapılan işin suç kabul edilmesi çok kolay. Maddelerden muhakkak birine girebilecek şekilde düzenlemeler mevcut. Diğer yandan, emeklilik hakkı, yeni başlayan bir memur için hayal edilmesi bile beklenen bir uzaklıkta değil. Daha bir yığın olumsuzluk ta mevcut. Bu durumda, reform denildiğinde sadece memurlardan alıp götüren düzenlemelerin gündeme getirilmesi doğru bir yaklaşım değil.

Hoşçakalın. 

Yazarın Diğer Yazıları