Salih YASİN

Başkanlık Sistemi Nedir?

Salih YASİN

  • 1595

Son günlerde başkanlık sistemi, gündemimizde. Konuşmalarımızda da tekrarlanıyor. Ancak, başkanlık sitemi nedir, ne kadar biliyoruz?

Dünyada, günümüzde kabul gören iki sistemden biri "başkanlık". Diğeri ise içinde olduğumuz "parlamenter sistem". Bunlar, kuvvetler ayrılığı sistemi olarak, hükümet sistemleri içinde yer alıyor. Kuvvetler birliği yönünden bakıldığında, mutlak monarşi, diktatörlük ve meclis hükümeti sistemleri, Anayasa Hukuku kitaplarında yerini alıyor.

Parlementer sistem, yumuşak kuvvetler ayrılığı sistemi olarak kısaca tanımlanabilecekken, başkanlık sistemi sert kuvvetler ayrılığı olarak açıklanıyor. Yani, başkanlık sisteminde, yürütme ile yasama ve yargı arasında daha sert ayrım bulunuyor. Bu yönüyle, uygulamada ne tür farklılaşmalar olabileceğine dair şu an için bilgimiz olmamasına rağmen, başkanlık sisteminin teorik yönden, yürütmenin sınırsızlığını ortaya koymadığı açık. Bu nedenle, başkanlık sisteminden, en azından teorik olarak, korkmak yersiz. Aşağıda açıklamaya çalışacağımız hususların uygulamaya aktarılabilmesi halinde, fiiliyatta da başkanlık sisteminin doğrudan kaçılacak bir sistem olmadığı söylenebilir.

Başkanlık sisteminin başlıklar halinde özellikleri şu şekilde sayılabilir.

Yürütme organı "başkan"dır. Ayrı bir cumhurbaşkanı yoktur. Bu sistemde hümümet-kabine ve bakanlar yerine, başkan ve sekreterler görev yapmaktadır. Sekreterler başkanın talimatı dahilinde çalışmaktadırlar. Sekreterler, yasama organı yerine başkana karşı sorumludur. Çünkü, yürütme ve yasama arasında sert ayrılık bulunmaktadır.

Başkan seçimle doğrudan halk tarafından belirlenmektedir. Yani, parlementer sistemde cumhurbaşkanı hükümeti kuracak başbakanı belirleyebiliryorken, başkan doğrudan halk tarafından seçilmektedir. Bu yönüyle, yürütmenin kim olacağı, oluşup oluşamayacağı sorunu başkanlık sisteminde yoktur. Halkın çoğunluğunun doğrudan katılımı ile başkan belirlendiğinden, belki daha iyidir denilebilir. Daha demokratiktir.

Başkan, yasama organının güvensizlik oyuyla düşürülemez. Bir yandan olumsuz gibi görülse de, bir yandan yürütmenin daha kuvvetli olmasını sağlamaktadır. Başkanın hesap vereceği yer, seçimlerdir, halktır.

Bunun yanında, başkan da yasama organını feshedemez. Yani, yasama organı ile iyi geçinmek zorundadır.

Ayrıca, başkan yasama faaliyetlerine katılamazken, bir kişi hem yasama organında hem yürütme organında aynı anda yer alamaz. Yani, yürütme ile yasa arasında şahsi açıdan da ayrılık oluşturulmuştur.

Başkanın yasama organı tarafından soruşturulabilmesi, siyasi yönden değil yalnızca cezai yönden mümkündür. Buna suçlama veya impeachment denilmektedir. Cezalandırılması kararlaştırılırsa, başkanın görevi sona erer.

Bütçenin kabulü, önemli atamalar ve antlaşmaların onaylanması yasama organı tarafından gerçekleştirilir. Bu ise, yürütme ile denge unsuru olarak görülmelidir. Yani, yürütme organı olan başkan sınırsız değildir. Bunun yanında, başkan da yasama organı kararlarını veto edebilir. Bu ise yürütme yönünden denge unsurudur. Ancak, başkan yasa teklifinde bulunamaz. Belki mesaj verebilir.

Yasama organı, meclis ve senatodan oluşmaktadır. ABD örneğine bakıldığında, meclis halk tarafından düzenli seçimlerle nüfus dikkate alınarak halkı temsil eder şekilde belirlenirken, senato belirli aralıklarla boşalan üyeliklerin seçilmesi yoluyla federe devletleri eşit sayıda temsil eder şekilde belirlenerek sağlanmaktadır. Yani, iki meclis vardır.

Tabi ki ayrı bir yargı sistemi de mevcuttur.

Şimdi ülkemizde "başkanlık" sitemi nasıl uygulanabilir?

Anayasa değişikliğini müteakiben; çok basit şekilde ifadesiyle, cumhurbaşkanı ve başbakan yerine bir "başkan" seçilmesi, bu başkanın "sekreter"lerini belirlemesi gerekiyor öncelikle.

Bir adet olan Meclis'in yanında ikinci bir senato oluşturulması gerekiyor. Bu ülkemizin yabancı olduğu bir husus değil. 1961 Anayasa'sından 1980 Anayasa'sına kadar iki Meclisli sistem vardı, ülkemizde. Milletvekilleri yanında, senatörler vardı.

Yargı sistemi zaten mevcut.

Uygulama yönü ele alınmaksızın, teorik açıdan bakıldığında, çok kısa şekilde, başkanlık sistemi için gerekli olanlar, bunlar.

Başkanlık sistemine hiç mi eleştiri yok. Tabiki var. Özellikle, Latin Amerika ülkelerinde uygulanan başkanlık sistemleri eleştiri konusu ediliyor.

Ülkemiz için hayırlısı olsun diyerek, bu yazımızda da sona gelmiş bulunuyoruz.

Hoşçaklın ve Allah'ın selamı üzerinize olsun.

Yazarın Diğer Yazıları