Abdullah BAYSAL

Yerli Üret Yerli Tüket Gelsin Yurduma Bereket

Abdullah BAYSAL

  • 1415

2007 yılında kurulan Mimar Sinan Mühendisler Birliği, kuruluş gayesini şu cümlelerle ifade ediyor.

Yaşadığımız topluma daha verimli hizmetler sunabilmek.

Kendimizi, çocuklarımızı ve toplumu geleceğe daha iyi hazırlamak.

Kendimizi bu alandaki derneklere alternatif olarak değil “hayırda yarışan” bir rakip olarak görüyoruz.

Birliğimizin aynı kulvardaki oluşumlardan farkı; mimarlık, mühendislik, kentleşme, teknoloji ve hayat standartlarına ilişkin konulara derinlikli, kritik-analitik, felsefi ve entelektüel bakış açısıyla yaklaşması.

Dernek hakkında daha geniş malumat edinmek isteyenler www.msmb.org.tr web adresini ziyaret edebilirler.

Mimar Sinan Mühendisler Birliğinin her yıl düzenlediği zirve programı bu sene 20-22 Ekim tarihlerinde Ankara Haymana’da gerçekleştirildi.

Zirvenin konusu “Stratejik Teknolojilerde ARGE ve Ticarileşme” idi.

Zirvenin bu sene dikkat çeken teması ise “Yerli Üret Yerli Tüket Gelsin Yurduma Bereket”  

Yaşadığımız çağda artık konsept değişti.

Çocukken yerli kavramı beslenme çantası ve mide arasına sıkışmışken şimdi ülkeleri ve ekonomileri kontrol altına alan bir silaha dönüşmüştür.

Dolayısıyla “Yerli Üret Yerli Tüket Gelsin Yurduma Bereket” bir slogandan çok daha öte anlam içermektedir.

Bugün elinde petrol ve yeraltı zenginlikleri olan ülkeler birileri tarafından sürekli tehdit altındadır.

Para gelsin de, nasıl gelirse gelsin,

İster havadan; (faiz, savaş ve sömürü)

İsterse karadan ya da denizden (ticaret yollarını ele geçirerek)

Diyen küresel güçlerle mücadele etmenin yolu;

"Yerli üret yerli tüket gelsin yurduma bereket" tir.

Kültür ve medeniyette başka ülkelere esir olan toplumların,

Teknolojik gelişmelerde yakaladığı başarılar göçmen kuşları gibidir.

Göçmen kuşları nerede sulak arazi varsa oraya konar.

28 Şubatta asıl darbe sadece imam hatiplere değil, meğer meslek liselerini kapatarak asıl bu ülkenin ekonomisine vurulmuş da;

Bunu şimdilerde daha iyi anlıyoruz.

Neden mi?

Buğday, saman, et gibi temel gıda maddeleri ve birçok sanayi ara hammaddelerini hali hazırda ithal ediyoruz.

1980'lerde bile tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yeten bir ülke olarak dünyaya karşı övünüyorduk.

KOBİ'lerde çalışacak ara eleman bulmakta sıkıntılar var.

Suriye’de savaş bitip gelenler geri dönse, çalışmak isteyecek genç nüfus yok.

Gençlerin elinde lise ya da üniversite diploması var ama bir mesleği yok.

Sürekli sınav sistemini değiştirerek bir şeyleri düzeltmenin peşindeyiz.

İşte tam da bu nedenle "Yerli üret yerli tüket gelsin yurduma bereket" kavramı çok büyük anlamlar ifade ediyor.

Belki bu vesileyle eğitim, tarım, sanayi politikalarında, Ülkemizi daha da ileriye taşıyacak adımlar atılmaya başlanır.

Ülkemiz için böylesine önemli bir konuyu gündeme getirdiği için Mimar Sinan Mühendisler Birliği’ne teşekkür ederiz.

Yazarın Diğer Yazıları